Hazirandasın. Lise bitirme sınavlarına giriyorsun. On sekizine yeni basmışsın. Güneşli bir sabahtı; daha dün gibi. Türkçe Kompozisyon sorunuz: Yahya Kemal Beyatlı'yla Ahmed Hâşim'i karşılaştırınız.
Hâşim'in şiiri yanı başındaydı, tabiatı muhayyilesinde bıraktığı renkli akislerle görüyordu; aslı değil, renkli akisler. Bizde bıraktığı empresyonlar diye yazmıştın, onun peyzajları bütünüyle iç dünyasındaki hissedişleridir. Şairin çocukluğunu düşünüyordun, annesiyle Dicle kıyısına akşam yürüyüşlerini, akşam her şeye sarı bir renk serpiyordu...
Sayfa 43 - Everest Yayınları, 2. basım, Nisan 2024Kitabı okuyor
Öyle sinmiş bu vatan semtine milliyetimiz
Ki biziz hem görülen, hem duyulan yalnız biz.
Mânevî çereçeve beşyüz senedir hep berrak;
Yaşıyanlar değil Allah'a gidenlerden uzak.
Yaşamak zevki nedir bilmez ölümden korkan!
Gür bir îmanla damarlarda ateşten bir kan
Birleşip böyle diyorlardı, derin bir sesle,
Yeri fethetmek için gelmiş o fâtih nesle.
...
Yoldur yürünür. Yollar hep ikbale gitmez ki. Bu yüzden dememiş mi zaten Yahya Kemal Beyatlı, "Kökü mazide olan bir atıyım." diye. Geçmişe gitmen gerek ileriyi görebilmen için. Geçmişe girmen gerek ileriden çıkman için.
Gördüm ve anladım yaşamak macerasını
Bakiyse ruh eğer dilemezdim bekasını.
Hulyası kalmayınca hayatın ne zevki var?
Bitsin, hayırlısıyla bu beyhude sonbahar!